DOLAR 38,1797 0.52%
EURO 43,6379 0.34%
ALTIN 4.082,430,51
BITCOIN 32152100.05496%
İstanbul
16°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Emre Asıl

Emre Asıl

15 Nisan 2025 Salı

“Kalkınmanın Anahtarı: Şebinkarahisar’ın Potansiyelini Harekete Geçirmek”

“Kalkınmanın Anahtarı: Şebinkarahisar’ın Potansiyelini Harekete Geçirmek”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Giresun’un kadim ilçesi Şebinkarahisar, tarihî ve kültürel zenginliğiyle, doğasıyla, çalışkan insanlarıyla Karadeniz’in en müstesna köşelerinden biridir. Ancak yıllardır süregelen ihmaller ve merkezi planlamada yeterince yer bulamamak, bu güzel ilçemizi hak ettiği kalkınmadan uzak bırakmıştır.

Oysa Şebinkarahisar’ın kalkınması bir hayal değil; doğru bir vizyon, kararlı yerel yönetim ve milli yatırım bilinciyle ulaşılabilir bir hedeftir.

Birincisi, tarım ve hayvancılık… İlçemiz, iklimi ve coğrafyası itibariyle organik tarım ve küçükbaş hayvancılık için son derece elverişlidir. Bu alanlarda kooperatifleşme desteklenmeli, gençlerimize teşvik sağlanmalı ve yerel ürünler markalaştırılarak iç ve dış pazarlara açılmalıdır. Şebinkarahisar balı, cevizi, fasulyesi ve hayvansal ürünleri marka değeri taşıyabilecek niteliktedir.

İkincisi, turizm… Taşhan ve Meryem Ana Manastırı gibi tarihî yapılar restore edilmiş ve ziyaretçilere açılmıştır. Bu çok değerli bir adımdır. Şimdi yapılması gereken, bu tarihî zenginliklerin tanıtımını artırmak, bu noktalara yönelik turizm rotaları oluşturmak ve çevresel düzenlemelerle cazibeyi daha da artırmaktır. Yaylalarımız doğa turizmine kazandırılmalı, konaklama ve yöresel mutfak altyapısı güçlendirilmelidir.

Üçüncüsü ise eğitim ve gençlik… İlçemizde üniversiteyle kurulan bağ güçlendirilmeli, meslek yüksekokulları üretim odaklı hale getirilmelidir. Gençlerimiz göç etmek zorunda kalmamalı; tersine, Şebinkarahisar bir cazibe merkezi hâline getirilmelidir.

Bugün bir karar verme zamanıdır. Şebinkarahisar’ın kaderi göç veren, unutulan bir ilçe olmak değildir. Bu topraklar, yeniden dirilmenin, üretmenin, güçlenmenin tam da merkezinde olabilir. Yeter ki bizler birlik olalım, yerli kaynaklarımıza sahip çıkalım ve milli kalkınma hedefiyle yol alalım.

Unutmayalım: Şebinkarahisar kalkınırsa, sadece bir ilçe değil, tüm bölge kalkınır.
Gelecek, bu topraklarda yeniden inşa edilebilir. Ve bu inşanın adı: Milli Yatırımdır.

Devamını Oku

Tepki Mi, İhanet Mi?

Tepki Mi, İhanet Mi?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Son günlerde ülke gündeminin ortasına düşen “yerli mallarına boykot” çağrısı, sadece siyasetin değil; ahlakın, vicdanın ve aklın da tartışma konusudur. Siyasi tepkiler demokratik bir toplumun doğal refleksidir, evet… Ama hedefin ne olduğu kadar, hedefin “kim” olduğu da hayati önem taşır. İşte tam bu noktada bir durup düşünmeliyiz: Kimi boykot ediyoruz?

Bu topraklarda “yerli malı, yurdun malı” sözü sadece bir ticaret sloganı değil, bir milletin kendi kendine yetebilme arzusunun simgesidir. Elinde çekiçle sanayileşmeye direnen ustanın, tarlasını işleyen çiftçinin, üretim hattında gecesini gündüzüne katan işçinin alın teridir yerli malı. Şimdi bu ürünleri, siyasi bir tepkinin hedefi haline getirmek, aslında kendi emeğimize, kendi ekmeğimize sırt çevirmektir.

Tarihte boykotlar elbette olmuştur. Ancak genellikle emperyalizme karşı, sömürgeci güçlere karşı uygulanmıştır. 1913’te Hindistan’da İngiliz kumaşlarına karşı başlatılan boykot; 1914’te Osmanlı’da yabancı mallara karşı açılan “yerli malı haftaları” hep dışa karşı bir duruşun sonucudur. Biz şimdi ise kendi içimizde, kendi öz malımıza karşı bir cephe açıyoruz. Bu tutum, ne tarihle ne akılla bağdaşır.

Tepki göstermek isteyen elbette göstersin. Haksızlığa karşı çıkmak, sesini yükseltmek bir vatandaşlık hakkıdır. Lakin bu hakkı kullanırken hedefin sapmaması gerekir. Hedef devlete mesaj vermekse, adres market rafındaki süt, yoğurt, telefon ya da deterjan değil; demokratik zemindir. Yoksa olan, üreticiye, istihdama ve en nihayetinde yine bu millete olur.

Unutmayalım: Kendi değerlerimize, kendi üretimimize sırt dönersek; yarın, dışa bağımlılığın zincirini yeniden kendi ellerimizle takmış oluruz.

Kimi boykot ettiğinizi iyi düşünün.

Devamını Oku

Ramazan Bayramı Kutlama Mesajı

Ramazan Bayramı Kutlama Mesajı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mübarek Ramazan Bayramı’nın, milletimize, Türk-İslam âlemine ve tüm insanlığa huzur, barış ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediğimiz bu mübarek günlerde, gönüllerimizin sevgiyle dolmasını diliyorum.

Bu vesileyle tüm hemşehrilerimizin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, sağlık, mutluluk ve esenlik dolu nice bayramlar diliyorum.

Emre Asıl
MHP Çayırova İlçe Başkan Yardımcısı (Türk Dünyası’ndan Sorumlu)

Devamını Oku

“Tarih boyunca nice zorlukları, omuz omuza vererek aşan bir milletiz. Bizi biz yapan en güçlü bağ, birlik ve beraberliğimizdir.”

“Tarih boyunca nice zorlukları, omuz omuza vererek aşan bir milletiz. Bizi biz yapan en güçlü bağ, birlik ve beraberliğimizdir.”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir milletin en güçlü silahı ne ordusu ne de ekonomisidir. Asıl güç, milletin kalbinde yatan birlik ve beraberlik duygusudur. Tarih boyunca Türk milleti, bu duyguyu koruyarak nice zorlukların üstesinden gelmiş, küllerinden yeniden doğmayı başarmıştır.

Milli birlik ve beraberlik, ortak bir hedef etrafında kenetlenmektir. Bu hedef bazen bağımsızlık, bazen vatan savunması, bazen de medeniyet yolunda ilerlemek olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nda cephede omuz omuza çarpışan asker ile cephe gerisinde ekmeğini bölüşen Anadolu kadınının dayanışması, bunun en güzel örneklerindendir.

Bugün de aynı ruh ve inançla hareket etmeliyiz. Farklı düşüncelere, dillere, kültürlere sahip olabiliriz; ama hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. Fikir ayrılıkları olabilir, hatta olmalıdır da. Ancak bu ayrılıkların, bizleri bölmesine asla izin vermemeliyiz. Zira farklılıklar, doğru yönetildiğinde zenginliktir.

Dış güçlerin, milletlerin iç birliklerini bozarak hedeflerine ulaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Bizim en büyük silahımız, kardeşlik bağlarımızı daha da güçlendirmek olmalıdır. Unutmayalım ki; bir duvarın tuğlaları ne kadar sağlam bir şekilde birbirine kenetlenirse, o duvar yıkılmaz. Türkiye Cumhuriyeti de tıpkı böyle bir duvardır. Asla ve asla yıkılamaz!!!

Atalarımızın bize bıraktığı bu kutsal mirası korumak, gelecek nesillere daha güçlü bir şekilde devretmek hepimizin sorumluluğudur. Birlik ve beraberlik, sadece zor günlerde hatırlanacak bir değer değil, her an yaşatılması gereken bir erdemdir. Çünkü biz birlikte güçlüyüz, birlikte varız!

Devamını Oku

Şebinkarahisar: Geçmişten Geleceğe Yükselen Değer

Şebinkarahisar: Geçmişten Geleceğe Yükselen Değer
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Tarih kokan sokakları, eşsiz doğası ve köklü kültürüyle Şebinkarahisar, yalnızca bir ilçe değil; bir medeniyetin izlerini taşıyan yaşayan bir hazine. Ancak bu hazine, hak ettiği değeri alabiliyor mu? İşte tam da bu noktada, Şebinkarahisar’ın potansiyelini ortaya çıkarmak ve bölgenin kalkınmasına katkı sağlamak hepimizin sorumluluğunda.

1. Tarım ve Hayvancılıkta Modernleşme

Şebinkarahisar, verimli toprakları ve hayvancılık potansiyeliyle Karadeniz’in parlayan yıldızlarından biri olabilir. Ancak geleneksel yöntemlerle sürdürülen tarım ve hayvancılık faaliyetleri, ne yazık ki verimlilik açısından geride kalıyor.
•Çözüm: Devlet teşvikleri ve kooperatifleşme ile modern tarım teknolojilerinin bölgeye entegre edilmesi sağlanmalı. Özellikle ceviz, dut ve alıç gibi bölgeye özgü ürünler markalaştırılarak ekonomiye kazandırılabilir.

2. Turizmin Canlandırılması

Şebinkarahisar Kalesi, Meryem Ana Manastırı ve tarihi konaklar, turizmde büyük bir potansiyele sahip. Ancak tanıtım eksikliği nedeniyle bu değerler hala yeterince bilinmiyor.
•Çözüm: Kültürel mirasın daha geniş kitlelere ulaşması için festivaller, doğa yürüyüş rotaları ve tarih turları düzenlenmeli. Ayrıca, dijital platformlarda tanıtım atağıyla Şebinkarahisar’ın turizm kimliği güçlendirilmelidir.

3. Genç Nüfusu Geri Kazanmak

Gelişimin temel taşı olan genç nüfus, büyük şehirlere göç ediyor. Eğitim ve istihdam imkanlarının yetersizliği, bu göçün ana sebeplerinden biri.
•Çözüm: Bölgeye meslek liseleri, teknik okullar ve tarım-hayvancılık üzerine uzmanlaşmış eğitim kurumları açılmalı. Ayrıca uzaktan çalışma olanaklarına uygun altyapı oluşturularak, gençlerin memleketlerinden kopmadan çalışabilmeleri sağlanmalı.

4. Ulaşım ve Altyapı İyileştirilmesi

Şebinkarahisar’a ulaşım, hala pek çok kişi için zahmetli bir süreç. Yol ve ulaşım altyapısındaki eksiklikler giderildiğinde, hem turizm hem de ticaret daha canlı hale gelecektir.
•Çözüm: Karayolu bağlantılarının iyileştirilmesi ve ulaşım çeşitliliğinin artırılması için bölgesel projeler hızlandırılmalıdır.
Şebinkarahisar, yalnızca geçmişin izlerini taşıyan bir ilçe değil; aynı zamanda doğru adımlarla tarım, turizm ve eğitim alanlarında bir cazibe merkezi olabilir. Bunun için yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve halk el ele vererek çalışmalı. “Kendi değerlerimizin farkına varırsak, başkaları da fark etmeye başlar.”
Unutmayalım, Şebinkarahisar’ın gelişimi, aslında hepimizin gelişimi demektir.
Devamını Oku