Samsun Atasam Hastanesi’nde Minimal İnvaziv Bypass Cerrahisi Devrimi

AnasayfaSağlık

Samsun Atasam Hastanesi’nde Minimal İnvaziv Bypass Cerrahisi Devrimi

Samsun Atasam Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nden Op. Dr. Emre Cumhur Baykan, minimal invaziv yöntemi ile gerçekleştirilen bypass cerrahisi hakkında bilgi verdi. Bu yöntem, geleneksel açık kalp cerrahisine göre hastalara daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci sunuyor.

Paylaş

Teknolojik gelişmeler kalp cerrahisinde de yeni yöntemlerin uygulanmasına olanak sağlıyor. Tıkalı olan koroner kalp damarlarının açılması için yapılan bypass ameliyatı, artık küçük kesi yöntemi olarak da bilinen minimal invaziv cerrahi ile tedavi edilebiliyor.

Açık cerrahiye göre hastaya birçok avantaj sağlayan bu yöntem; göğüs kemiği açılmadan 3-4 cm’lik kesiler aracılığı ile yüksek teknolojili ekipman ve görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasıyla gerçekleştiriliyor. Açık kalp cerrahisi uygulanabilecek bütün hastalara uygulanabilen minimal invaziv bypass cerrahisi, daha önceden bu yöntemle ameliyat olmuş hastalara, ihtiyaç olması durumunda tekrar uygulanabiliyor.

Samsun Atasam hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinden Op.Dr.Emre Cumhur BAYKAN minimal invaziv yöntemi ile bypass cerrahisi hakkında bilgi verdi.

Minimal invaziv (küçük kesi) yöntemi ile bypass cerrahisi nedir?

Minimal invaziv bypass cerrahisi tıkalı olan koroner kalp damarlarında yeni kan akışını sağlamak amacıyla yapılan cerrahiye denilmektedir. Standart bypass cerrahisinde hastanın göğüs kafesi açılır ve tıkalı olan damaların ötesine bypass işlemi uygulanır.

Minimal invaziv cerrahi de ise hastanın sol göğsünde üçüncü kaburga aralığına denk gelen bölgeden 3-4 cm civarında bir kesi yapılarak kalbe ulaşılır ve hastanın ihtiyaç duyulan tüm tıkalı damarlara bypass cerrahi işlemi uygulanır.

Minimal invaziv (küçük kesi) yöntemi ile bypass cerrahisinin avantajları nelerdir?

Küçük kesi yöntemi ile yapılan bypass cerrahisinin sağladığı avantajlar, minimal invaziv yönteminin sağladığı avantajlar kapsamında değerlendirilebilir. Bunlar şu şekilde sıralanilir:

  • Hastanın göğüs kemiğinin kesilmemesi dolayısıyla kemik kaynama problemi ortadan kalkar.
  • Yara yeri enfeksiyonu görülmez.
  • Akciğer problemlerinin görülme sıklığı çok düşüktür.
  • Küçük bir kesi ile operasyon gerçekleştirildiği için kanama miktarı azalır.
  • Hastanın hastanede ve yoğun bakımda kalış süresi kısalır. Bu sayede hastanede uzun yatışa bağlı gelişebilecek komplikasyon oranları azalır.
  • Hastalar hızlı bir şekilde günlük ve iş yaşamlarına dönebilir.
  • Hastalarda ağrı ve ameliyat sonrası psikososyal bozuklukların görülme oranı daha azdır.

Minimal invaziv yöntemi ile bypass cerrahisi nasıl uygulanır?

Koroner anjiyografi yapılarak bypass kararı verilmiş olan hasta, ameliyat öncesinde detaylı değerlendirmeye alınır. Bu değerlendirme kapsamında kalbin kasılma fonksiyonları incelenir ve eş zamanlı kapak hastalıklarının var olup olmadığına bakılır.

Tomografi yolu ile kalp ve büyük damarların 3 boyutlu incelemesi yapılarak gerçekleştirilecek olan minimal invaziv bypass cerrahisinin simülasyonu operasyon öncesinde planlanır. Hasta ameliyathaneye alındığında özel tekniklerle anestezi işlemi uygulanır.

Bu cerrahide uygulanan anestezi yöntemleri klasik anestezi yönteminden önemli farklılıklar içermektedir. Kapalı bir yöntem ile bypbass cerrahisi yapıldığı için hastanın kalp fonksiyonlarını anlık olarak izlemek amacıyla transözofageal ekokardiyografi cihazı bağlanır.

Sonrasında hastanın sol tarafından yaklaşık 4 cm’lik bir kesi yapılarak göğüs boşluğuna girilir Bu esnada eş zamanlı olarak bacaktan ya da koldan bypass için kullanılacak damarlar hazırlanır. Kalbin ve akciğerin fonksiyonunu üstlenen kalp akciğer pompası denilen bir cihaza hasta bağlandıktan sonra kalp durdurulur ve tıkalı olan bütün damarlara hazırlanmış olan greftlerle bypass cerrahisi işlemi uygulanır. İşlem bittikten sonra kalp yeniden çalıştırılarak operasyona son verilir.

Küçük kesi yöntemi (minimal invaziv) cerrahisinden sonra hastalar kontrollerini hangi sıklıkta yapmalıdır?

Hastaların taburculuklarından 1 ay sonra ilk kontrolleri, sonrasında ise 6. ay kontrolleri yapılır. Bunun ardından kontroller yıllık olarak gerçekleştirilir.

Minimal invaziv bypass cerrahi yöntemi güvenli bir yöntem midir?

Bu yöntem ile cerrahi, gelişmiş bir merkezde minimal invaziv yöntemi uygulayabilen bir ekiple güvenle yapılmaktadır. İşlemin sağladığı avantajlar, hasta güvenliği açısından açık cerrahiye göre daha fazla ön plana çıkmaktadır.

Küçük kesi (minimal invaziv) bypass cerrahisi ağrılı bir işlem midir?

Vücuda yapılan kesi ne kadar fazla olursa ameliyat sonrasındaki ağrı da o kadar fazla olur. Özellikle kemik gibi dokuların kesilmiş olması, ameliyat sonrası ağrı ile direkt ilişkilidir. Minimal invaziv bypass cerrahisinde herhangi bir kemik kesisi olmadığı için ameliyat sonrası ağrı son derece tolore edilebilir boyutlarda olur.