Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde atık su tahliyesinin planlandığı şekilde ilerlediği Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teyit edildi. Ancak, tahliyenin çevreye etkileri ve uzun vadeli güvenliği hakkındaki endişeler devam ediyor.
UAEA Heyeti Fukuşima’da
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken atık suyun planlandığı şekilde okyanusa tahliyesinin ikinci denetlemesini tamamladı.
- Heyet, 4 günlük denetleme sonucunda atık suyun okyanusa tahliyesinin planlandığı şekilde gerçekleştiğini doğruladı.
- Denetleme bulgularının neticesi 2024 sonlarında kamuoyuna açıklanacak.
- Heyet temsilcisi Gustavo Caruso, bağımsız ve bilimsel yaklaşımın güven inşası için önemli olduğunu vurguladı.
Tahliye durumu
- 2023 mali yılında toplam 31.200 ton atık su tahliye edildiği belirtirdi.
- 2024 mali yılındaki ilk tahliye 1 Nisan’da başladı ve 7 Mayıs’a kadar devam edecek. Bu aşamada 7.800 ton atık su boşaltılacak.
- 2025’te sona erecek 2024 mali yılında toplamda 54.600 ton atık su tahliyesi planlanıyor.
Atık Su ve Tahliye Süreci
- TEPCO, radyoaktif atık suyun tahliyesini Ağustos 2023’te başlatmıştı.
- Atık su, deniz altına inşa edilen bir tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor.
- Radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) ile ayrıştırılıyor, ancak trityum atık suda kalıyor.
- UAEA, Temmuz 2023’te Japonya’nın tahliye planının uluslararası standartlara uygun olduğunu açıklamıştı.
Endişeler ve Tartışmalar
- Bölge sakinleri ve çevreciler, tahliyenin deniz ekosistemine zarar verebileceği ve uzun vadede sağlık riskleri oluşturabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.
- Bazı ülkeler de tahliyenin bölgesel ve uluslararası deniz kirliliği yaratabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.
Değerlendirme ve Güvenlik Standartları
UAE, Temmuz 2023’te yayımladığı raporda, Japonya’nın atık su tahliye planının uluslararası güvenlik standartlarına uygun olduğunu belirtir. Bu değerlendirme neticesinde Japonya’daki 2011 depremi ve sonrasındaki nükleer olayların ardından alınan önlemlerin etkinliğini gösterir